|
Şehidime
Vatanıma göz dikenlere
Göğsünü gererek siper edip
Teslim ettin ruhunu Hüda’ya,
Sen giderken Cennet-i Âlâ’ ya
Ardından yollara döküldük
Hüznün ateşini yakıp
Resmini duvara asıp
Maziye bakıp bakıp
Sen giderken ardından yollara döküldük.
Avuçlarımda tutarak,
Kahpece sıkılmış kurşunu
Düşmana gösterip dik duruşumu,
Durdurarak kalbimin vuruşunu
Sen giderken ardından yollara döküldük.
Anlattım şehit düştüğünü yavruna,
Yaslandım sonra camii duvarına
Bekleyip konmanı top arabasına
Sen giderken ardından
Son kez sarıldım al bayraklı tabutuna.
GÜNÜŞİN ELLERİ
Ben sadece yaşıyorum kimseye değmeden
Yaşadığım bir ana denk gelirsen ne ala
Şöyle uzun uzun baksam şaşkınlığına
Sonra sen düşerken tutsam belinden
Nasip olana eşlik etsen gündüz vakti
Bu güzellikler kaybolmadan
Ağaca,güne,ışığa sunsam seni
Tanıştırsam bu güzeli yaşamın tüm güzellikleriyle
Desem bu yaşamımın yeni keşfi
Gözlerinde görsem yeşilin tazeliğini
Tanrı'nın nimetlerinden biri bilsem seni canım
Daha da şükretsem seni bana bağışlayana
Uzattığın sanki güneşin elleri..
HİSSEDİYORUM SENİ
Hissediyorum seni vahşi bir aslanın
Ana şevkati ile yavrusunu okşadığında
Ağaçlarla kuşların bir olup kaynaştıklarında
Seni anınca dillerin içlere ılık bir sevinç akıttığında
Uçsuz bucaksız kainata bakınca
Hani derler ya otuzunda öldÜ altmışında gömÜldÜ
Seni anınca bu dÜşÜnce çÜrÜdÜ
Şimdi yaş birden geriye dÜştÜ
Bunları dÜşÜnÜnce hissediyorum seni
Kainat kitabına bakınca sonra birde kurana
Gözyaşları mı akıtınca seccadenin baş tarafına
çiçeklerle konuşup dertlerime ortak olduklarında
çok derinliklerde hissediyorum seni
Yazınca bunları hayatımın akışına
Bir şaşıp sonra hayran kaldığımda
Bu değişimi görÜnce her saniye dakika
çok yakınımda hissediyorum seni
|
|